JPMorgan, Ethereum ağındaki olası riskleri gündeme getirdi

Investing.com – JPMorgan (NYSE:JPM) analistleri tarafından yayımlanan son raporda Ethereum ağındaki staking faaliyetlerinin ağın giderek daha fazla merkezileşme riskini beraberinde getirdiğini iddia etti. 

Ethereum ağında stake veriminin düşmesine neden olan merkezileşme sorununu ele alan JPMorgan analistleri, ağın en önemli güncellemeleri Merge ve Shapella sonrası dönemde Ethereum’da staking artışına dikkat çekti. 

Ethereum ağı geçen yıl Eylül ayında, yıllardır üzerinde çalışılan Ethereum’un iş ispatından hisse ispatı konsensüs mekanizmasına geçişini Merge yükseltmesini başarıyla tamamladı. En büyük 2. Blockchain ağında çığır açan bu gelişmenin ardından ağda madencilik faaliyetleri tarih olurken yeni blok oluşumu stake işlemleriyle gerçekleşmeye başladı. Ancak güncelleme sonrası blok oluşturma faaliyetlerinin belirli gruplarda yoğunlaştığının görülmesi, ağda merkezileşme tartışmalarını beraberinde getirdi.

Ardından bu yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen Shapella güncellemesiyle ağda uzun süredir kilitli olarak duran ETH’lerin kullanıma açılması sağlandı ve bu önemli güncelleme sonrasında ağda likit staking dönemi başlamış oldu. 

Ethereum için yeni bir dönem başlarken likit staking hizmeti sağlayan protokoller de hızla yükselişe geçti. JPMorgan analistlerinin bu protokollere odaklandığı raporunda en büyük 5 likit stake sağlayıcısının Ethereum ağındaki staking işlemlerinin %50’sinden fazlasını kontrol ettiğini vurguladı. Özellikle Lido DAO, pazarın en büyük protokolü olarak tüm faaliyetinde yaklaşık 3’te 1’ini kontrol ediyor. Bu duruma dikkat çeken analistler, protokollerin her ne kadar DAO düzeninde yönetildiği ve merkezsiz likit staking platformları olarak lanse edilse de sonuç olarak bir grup olarak yüksek derecede merkezileşme içerdikleri konusunda uyardı.

Ethereum’da merkezileşme ne tür riskler barındırıyor?

JPMorgan analistleri, ayrıca merkezileşmenin oluşturabileceği riskleri de dile getirdi. Faaliyetlerin belirli bir grup ya da node operatöründe yoğunlaşması, olası bir başarısızlık durumunda veya bir siber saldırı sonucunda ağın geri kalanı için olumsuzluk oluşturabileceği düşünülüyor. Bununla birlikte büyük bir faaliyeti elinde bulunduran protokol, işlemleri sansürleme, topluluğun çıkarına hareket etme gibi oligopol bir yapıya bürünerek ağın güvenliğini tehlikeye atabilir. 

Analistler ayrıca, merkezileşme sorununun haricinde farklı bir risk üzerinde de durdular. Kullanıcılar platformlarda ETH varlıklarını kilitlediklerinde aynı değerde likit token sahibi olarak bu varlık DeFi protokollerinde teminat olarak kullanarak finansman ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Aynı anda birden fazla DeFi protokolünde teminat olarak kullanılabilen bu uygulamada stake varlığının değerinin hızlı şekilde düşmesi yada ilgili protokollerin siber saldırıya uğraması da ciddi bir risk olarak görülüyor. Zira böyle bir olumsuzlukta zincirleme şekilde likidasyonların olabileceği üzerinde duruluyor.

Ethereum ağında staking büyümesi, geliştiricilerin de gündeminde. Ethereum baş geliştiricileri, sağlıklı bir staking büyümesi için çeşitli kısıtlama uygulamaları getirmek için yoğun çaba sarfediyor. Geçtiğimiz günlerde Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin de Ethereum’un geleceği hakkında görüşlerini paylaştığı bir makale kaleme aldı.

Diğer yandan Ethereum’da likit staking faaliyetlerin başladığı zamanlarda %7 oranındaki yıllık getiri, şu an %5 bandına kadar geriledi. ABD’nin faiz artırmaya devam ettiği dönemde geleneksel varlık getirileri ise daha risksiz bir ortamda yüksek getiri sağlarken Ethereum ağındaki staking’in cazibesinin düşmesine yol açtı.

Son Haberler

Bize Ulaşın
Hoşgeldiniz. Nasıl Yardımcı Olabilirim ?
NonameFX
Merhaba,
Size Noname Web Sayfasından Ulaşıyorum.