“Piyasanın Son Nefesi!” Altın İçin Tarih Tekerrür Edecek mi?

Altın piyasası dokuz gün üst üste kayıp yaşadıktan sonra dördüncü çeyreğe iyi bir başlangıç yapamadı. Bu, altının son yedi yıldaki en uzun günlük kayıp serisi oldu. Usta analistler altının bundan sonraki hamlesine ilişkin görüşlerini açıklıyor.

Sarı metal için henüz umut var!

Altın, Cuma gününü son yedi ayın en düşük seviyesinden kapatsa da haftayı %1 kayıpla tamamlıyor. Kritik yakın vadeli destek seviyelerinde tutunmaya çalışan altın için bir miktar umut var. Bununla birlikte, değerli metal artan tahvil getirilerine karşı hassas olmaya devam edecek. Sarı metal Mart ayının en düşük seviyelerini test ederken, ABD tahvil piyasasında uzun vadeli tahvillerde önemli bir satış yaşandı ve bu da getirileri yükseltti. Bu hafta 30 yıllık tahvil getirisi 2007’den bu yana ilk kez %5’e yükseldi. Aynı zamanda, 10 yıllık tahvillerin getirisi de %4,8 ile son 16 yılın zirvesine ulaştı.

Getiri eğrisindeki bu dikleşme, getirisi olmayan varlıkların fırsat maliyetlerini yükseltiyor. Bu yüzden, altın için önemli bir engel oluşturdu. Ancak bu zorluklar kısa süreli olabilir. Çünkü yükselen tahvil getirileri ekonomi için de önemli riskler yaratıyor. Birçok analist, tersine dönmüş bir getiri eğrisinin ardından yaşanan bu ayı dikleşmesinin bir başka güçlü resesyon sinyali olduğuna dikkat çekiyor.

Altın için tarih tekerrür edecek mi?

Analistler ayrıca mevcut tahvil piyasası satışlarının 1987’de ABD’nin kısa süreli bir resesyona girmesinden hemen önce görülenlere benzediğini belirtiyor. Tarih her zaman tekerrür etmez. Bununla birlikte, çoğu zaman kafiye oluşturur. Bloomberg Intelligence’da kıdemli piyasa stratejisti olan Mike McGlone, tahvil getirilerinin yükselme ivmesine sahip olmasına rağmen, bunun piyasanın son nefesi olduğunu söylüyor. Bu bağlamda McGlone, şu değerlendirmeyi yapıyor:

2023’ün 4. çeyreğindeki gelişmelerin, borsanın çöküşünden önce tahvil fiyatlarının düştüğü 1987 ve ham petrolün zirve yaptığı 2008 yıllarının bir kombinasyonu gibi şekilleneceğini düşünüyorum. 2008’de altın yaklaşık 1.000 dolardan 700 dolara kadar düşmüş, ardından 2011’in en yüksek seviyesi olan 1.900 dolar civarına yükselmişti. Paralellikler görüyorum.

Altının reel getirilerle korelasyonu zayıfladı…

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, altın piyasasındaki hava oldukça kasvetli. Ancak son satışlara rağmen altın piyasasının nispeten sağlıklı olduğunu da belirtmek gerekiyor. Bazı analistler, tahvil piyasasındaki satışlara rağmen modellerin altın fiyatlarının 1.800 doların çok altında olması gerektiğini gösterdiğine işaret ediyor. Grant’s Interest Rate Observer’da analist olan James Robertson, merkez bankası talebinin altının tahvil getirileriyle negatif korelasyonunun bozulmasının önemli bir nedeni olduğunu belirtiyor. Bu bağlamda analist, şu yorumu yapıyor:

Altının reel getirilerle olan zayıf korelasyonu, ABD dolarının uluslararası cazibesinde bir kırılmanın ilk işaretleri olabilir. Altın, gelişmekte olan piyasalardaki merkez bankalarının ABD dolarından kaynaklanan parasal kargaşadan bağımsızlıklarını sağlamalarının tek yoludur.

Pozitif işaret: Merkez bankalarının altın alımları devam ediyor

Dünya Altın Konseyi’ne göre, merkez bankaları Ağustos ayında 77 ton altın satın aldı. Böylece, Temmuz ayındaki alımlara kıyasla %38’lik bir artış gösterdi. Bu arada, merkez bankaları son üç ayda 219 ton altın satın aldı. Buradan hareketle WGC’nin kıdemli analisti Krishan Gopaul raporda, şu hususların altını çiziyor:

Bu son alımlar, Nisan ve Mayıs aylarında gördüğümüz ve esas olarak Türkiye’den gelen ağır, stratejik olmayan satışların neden olduğu net satışı artık kesin olarak geride bıraktığımızı gösteriyor. Bu nedenle uzun vadeli sağlıklı merkez bankası talebi eğiliminin devam ettiğinden eminiz.

Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitterda, Facebook‘ta ve Instagram‘da takip edin ve Telegram ve YouTube kanalımıza katılın!

Son Haberler

Bize Ulaşın
Hoşgeldiniz. Nasıl Yardımcı Olabilirim ?
NonameFX
Merhaba,
Size Noname Web Sayfasından Ulaşıyorum.