Fed, politika toplantısı sırasında finansal koşulları değerlendiriyor

ABD Merkez Bankası bugün sona erecek olan ve dalgalanan finansal koşullar altında faiz oranlarının gelecekteki seyrini belirleyecek olan önemli bir politika toplantısının ortasındadır. Yaz aylarının kapanışından bu yana finansal piyasaların sıkılığında önemli bir değişim yaşandı. Örneğin Goldman Sachs finansal koşullar endeksi, Hazine tahvil piyasasındaki önemli düşüşün ardından yılın zirvesine yükselmiş, ancak Ekim ayı sonunda önemli ölçüde gevşeyerek Ağustos ayının son günündeki konumuna geri dönmüştür.

Bu değişiklik Fed’in stratejisi açısından bir zorluk teşkil etmektedir. Politika yapıcılar, ilkbahardan bu yana, finansal koşulların genel olarak sıkılaştırılmasını, ekonomik yavaşlamaya yardımcı olduğuna ve %2 enflasyon hedefine ulaşılmasına yardımcı olduğuna inandıkları politikalarına ve bankacılık sektörü stresine bağlamışlardır. Sonuç olarak, daha gevşek finansal koşullar daha düşük enflasyona doğru ilerlemeyi engelleyebilir.

Mevcut ve eski Fed yetkililerinin yanı sıra özel sektör ekonomistlerinin görüşleri, durumun bu kadar net olmadığını göstermektedir. Finansal koşulların daha uzun bir dönemde değerlendirilmesi gerektiğini ve yüksek seyretmeye devam eden gerçek dünya borçlanma maliyetlerine dar bir odaklanmanın büyümeyi sınırlama ya da teşvik etme potansiyeli açısından daha belirleyici olduğunu savunuyorlar.

Eskiden üst düzey bir Fed çalışanı olan ve şu anda Yale Üniversitesi’nde görev yapan William English, sonbaharın bir bölümünde görülen daha sıkı finansal koşulların devam etmesi halinde bunun ekonomik tahminleri etkileyebileceğini ifade etmiştir. Ancak, son gelişmeler göz önüne alındığında, bunun mevcut toplantı üzerinde bir etkisi olacağına inanmıyor.

Fed’in federal fon oranını Temmuz ayından bu yana bulunduğu %5.25 ila %5.5 seviyesinde tutması bekleniyor. Piyasalar artık faiz artırımlarının sona ereceğini öngörürken ve faiz indirimlerini düşünürken, Fed Başkanı Jerome Powell’ın son dönemde finansal koşullardaki gevşemenin bu görünümü nasıl etkileyebileceğini ele alması bekleniyor.

New York Fed Başkanı John Williams, kısmen yaz aylarından bu yana yükselen Hazine getirileri nedeniyle sıkılaşan finansal koşulları ve ardından gelen gevşemeyi kabul etti. Williams, piyasadaki dalgalanmalar ışığında uzun vadeli bir bakış açısına vurgu yaparak bu koşulların sürdürülebilirliğine odaklandı.

Farklı kurumlardan analistler farklı perspektifler sunuyor. Örneğin Deutsche Bank ekonomisti Matthew Luzzetti, Powell’ın sık sık atıfta bulunduğu 10 yıllık reel Hazine getirisinin Ekim sonunda %2,5’i aştıktan sonra şu anda %2’nin altında olduğuna dikkat çekerek, bu oranın hala yaz dönemine kıyasla oldukça yüksek olduğunu belirtti. Piper Sandler analistleri, getirideki son düşüşün yakın vadeli para politikasını etkileyebileceğini ve Aralık ayında olası bir faiz artışının göz ardı edilemeyeceğini öne sürüyor.

Tahvil piyasasındaki dalgalanmalar başta konut sektörü olmak üzere reel ekonomiyi de önemli ölçüde etkilemiştir. Mortgage oranları 2021 başında %3’ün altındayken Kasım başında yaklaşık %8’e yükselmiş, ardından %7 civarına gerilemiştir. Kısa bir süre önce Chicago Fed başkanlığından emekli olan Charles Evans, bu yüksek mortgage oranlarının ekonominin gidişatı açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Evans ayrıca kurumsal borçlanma maliyetlerinin giderek daha yüksek kısa vadeli faizlerle aynı hizaya geldiğini ve bunun da önümüzdeki dönemde daha sıkı borçlanma koşullarına işaret ettiğini belirtti.

Louis Fed eski başkanı ve Purdue Üniversitesi işletme fakültesi dekanı James Bullard, Fed’in geniş anlamda finansal koşullara atıfta bulunmayarak karışıklıkları önleyebileceğini öne sürdü. Bullard, geniş endekslerin hisse senedi fiyat değişimlerini de içerdiğini ve Fed yetkililerinin bunu genellikle dikkate almadığını belirtti. Bullard ayrıca, piyasa hareketlerine rağmen, para politikasına bağlı temel faiz oranlarının oldukça kısıtlayıcı olmaya devam ettiğini ve bunun da piyasa seviyelerini Fed’in hedefleriyle uyumlu hale getirmesi gerektiğini belirtti. Bullard, sıkı politika için belirlediği aralığın üst sınırına yakın olan federal fon oranının, enflasyonun hızlı bir şekilde düşürülmesini teşvik etmek için iyi bir konumda olduğuna inanıyor.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Son Haberler

Bize Ulaşın
Hoşgeldiniz. Nasıl Yardımcı Olabilirim ?
NonameFX
Merhaba,
Size Noname Web Sayfasından Ulaşıyorum.