Uzmanlara göre bu durum, uzun süre yüksek faiz oranlarının geçerli olduğu yeni dönemde bankalara ekstra avantaj sağlayacak.
Financial Times’tan Stephen Gandel’in haberine göre ABD’deki yaklaşık 4.400 bankadan büyük dörtlüsünü oluşturan JPMorgan Chase, Bank of America, Wells Fargo ve Citigroup, üçüncü çeyrekte sektörün toplam kârının yüzde 45’ini elde etti.
Bu oran bir yıl öncesine göre yüzde 35’ti ve 10 yıllık ortalama olan yüzde 39’un oldukça üzerindeydi.
Buna karşılık, diğer tüm kurumların kârları çeyrekte ortalama yüzde 19 düştü; bu, koronavirüs pandemisinin ilk aylarından bu yana en büyük düşüş oldu.
Genel olarak, bankacılık sektörünün kârları üçüncü çeyrekte yüzde 5 düştü. Kârlar, borç verme ve tahvil piyasası yatırımlarındaki kayıpların yanı sıra faiz maliyetlerindeki yüzde 260’lık artış nedeniyle düşüşe geçtiği bildirildi.
Kıdemli banka analisti ve Whalen Global Advisors’ın başkanı Christopher Whalen sektör genelindeki tabloya ilişkin şunları söyledi:
“Korkunç bir çeyrek değil, ancak kârlar zorlanmaya devam edecek. Kârlardaki düşüş, ikinci çeyrekteki yüzde 10’luk kâr artışına kıyasla sektörün toplam kârındaki altı çeyrekteki ilk düşüş oldu”
Bununla birlikte, tüm sektör için kârlar düşerken, her birinin varlıkları 1 trilyon dolardan fazla olan ülkedeki tek kredi veren dört ABD bankasının kârları, bir grup olarak yılın aynı dönemine göre yüzde 23 arttı.
Farkın en büyük nedeni, büyük bankaların, belki de teknolojik avantajlar veya büyüklüklerinden dolayı algılanan güvenlik nedeniyle, mevduat sahiplerini elde tutmak için o kadar fazla ödeme yapmak zorunda kalmamış olmaları olarak gösteriliyor.
Büyük dörtlü, üçüncü çeyrekte faiz ödeyen hesaplara yılda yüzde 2’den az para ödüyordu. Bu, bölgesel bankalar için ortalama yüzde 3 civarındadır. Dahası, ülkenin en büyük dört bankasındaki mevduat hesaplarının yüzde 40’ından fazlası hiç faiz ödemiyor. Bu, sektör genelinde yüzde 30’a denk geliyor.
patronlardunyasi.com
